Sepetim 0
Sepetinizde ürün bulunmuyor

Kızılelma'nın İzinde

Aynı Gün Gönderim
232,50 TL
- +
310,00 TL
%25
9786051550145
1793
Kızılelma'nın İzinde
Kızılelma'nın İzinde
232.50

Kızılelma'nın ortaya çıkışı ve onunla ilgili ilk bilgiler çok ama çok eskilere dayanır. İlk defa Altay dağları ile hazar gölü arasında gösterilen, Turan Zemin denen yerde, yani Türk Mitolojisinde Kızılelma'dan söz edildiğini tesbit edilebiliyoruz. Toplum önderleri, bilgeler, düşünürler ondan söz etmeye ya da onu tarif etmeye kalktıklarında, çok farklı şeyler anlatırlar. Bu sebepten Kızılelma konusunda fikir birliğine pek rastlanmaz. Hâlbuki tarihçi Peçevi İbrahim Efendi ve Evliya Çelebi eserlerinde anlattıkları Kızılelma konusunda hemfikirdirler. İşte bunun için çok boyutlu olduğunu düşündüğümüz Kızılelma'yı tek boyuta indirgemeden yani O'nu çerçevelemeye kalkmadan sadece anlamaya çalışarak iz sürdük. Bu kolay olmadı, çünkü onun seyrettiği tarihi yolculuk çok uzun sürmüş yayıldığı coğrafya çok genişlemişti Bu uzun yolculukta her menzilde Kızılelma'dan bir ize rastladık; Cennette Âdem babamızın kovulmasına sebebin bir elma olduğunu söylerler, daha sonra yeryüzünde varlığını sürdürmesinin de sebebi olacaktı. Nuh'un gemisinde, İstanbul'da, Roma'da, Viyana'da ondan izler vardır. Kur'an'ın Bâtıni yorumlarında, Hz. Peygamberin hadislerinde dolaylı olarak ondan söz edildiği bilinmektedir. Ehlibeytin sırrı ile sırlandığını Pir Sultan Abdal söylüyor. Onlarca şiiriyle Kızılelma'yı bize anlatmaya çalışır. Öte taraftan Topkapı sarayında Yavuz Selimin portresini iki elinde iki Kızılelma ile izlerken bütün söylencelerin gerçek olduğunu anlarız. Kızılelma'nın izini sürmek amacıyla çıktığımız bu uzun yolculukta tek bir kural geçerliydi, gerçekçi olmak. Öylede olduk. Hiç romantizme hamasete kaçmadan Kızılelma'yı anlatmaya çalıştık.

0 Kızıl Elma konusunda bugüne kadar yapılmış tek derli toplu çalışma.Üstelik yazarı tarihçi ve arşivci.Bence Necati Gültepe'nin "Eve Dönmeyenler" romanı da okunmalı. Y.B.
0 GERÇEKLER DAHA DA AÇIK ANLATILABİLİRDİ. YUNANLILARIN MEGALO İDEA'SI VARSA BİZİM DE KIZILMELMAMIZ VAR. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
0 Türk,tarihinin en eski çağlarından beri Gök-Tengri olarak adlandırdığı dünya ve kainatın hakimi ve yaratıcısına boyun eğer ve her işinde ondan yardım diler.İşlerin iyi gitmesi, gece ve gündüzün devam etmesi mevsimlerin birbirinin peşi sıra gelmesi,insan oğlunun,doğumundan ölümüne kadar bedenen-ruhen-ilmen ve bir sosyal varlık olarak gelişmesi,öğrenerek,keşfederek, seyahat ederek Onun gücünü hissettikçe mutlu olması ve ona güven duyması,anne-babası,kardeşleri,yakın akrabaları ve mensubiyet duygusuyla aynı coğrafyayı paylaştığı ve millet adını verdiği ülkü ve ideal birliğine sahip yakınlarınında ' Türk'ün doğasından ve doğaya olan saygısı ve her canlıya sunulduğuna inandığı yaşama ve bu yaşamı tatma hakkı''inancından doğan Türk töre ve inancının,bütün dünya coğrafyasına tanıtmave yayma çabasıdır;''Kızıl elma''...Bu yüzden Türk, bu barış ve kardeşliğin yayılmasına ,her topluluğun kendi coğrafyasında insanca ve dünyayı insanlık adına imar etme isteğine karşı çıkanlara karşı güç kullanmış;yada diplomatik ifâdelerini sertleştirmiştir.Orta-Asyadan batıya doğru yönelen Türkler işte bu kutsal amaç için dünyaya yayılmışlardır.Yoksa çıktıkları ata topraklarında kuraklık başladığı için değildir.Eğer böyle olsaydı bugün bile bu kuraklığın izleri görülür ve Hazar gölünden Bugünkü Moğolistan sınırları içinde kalan Tengri Dağlarına kadar olan bölgede hiçbir yaşam izinin bulunmaması gerekirdi.Fakat gerçek, barış ve huzurun korunmasıyla yaratılmış canlıların yaşam kalitesinin artacağına ve bunlardan akıl nimeti bahş edilen insanoğlunun kendi kurdukları medeniyetlerle biribirlerini yükseltip yaratıcıya olan bağlılığı gerçek seviyesine ulaştıracağına ve bu dünyada bile cennetin huzur ortamına ulaşacağına inanan Türk töresinin bu amacını gizleme ve onu zavallı bir eşkiya,insanları ve kendi coğrafyası dışındakileri zorla baskı altına alan zorba fatihler;yada aç kurtlar olarak gösterme gayretidir.Görülmelidirki ;İşte Hunların,Göktürklerin,Karlukların,Türgişlerin,Uygurların,Oğuzların,Kıpçakların,Peçeneklerin,Hunların bir kolu olan Bulgarların ve daha nice Türk boylarının;İslamiyetle tanıştıktan sonra da Gaznelilerin,Karahanlıların,Volga Bulgarların,Hazarların,B. Selçukluların,Eyyubilerin,Müslüman Oğuz ve Kuman boylarının, ''haçlı'' hırsıyla insana olan saygısını yitiren zavallılara karşı insanlık adına dünya barışını koruyan Anadolu Selçukluları ve Daha nice Türk beyliklerinin ,daha sonra Osmanlıların ve enson Mondoros mütarekesi gibi tektaraflı bir ateşkes belgesiyle yurdumuzu işgal edenlere karşı Atatük gibi bir Bozkurt'un ortaya koymaya çabaladıkları şey, işte bu türk töresidir.Bütün dünyaya Türkün aladığı ve bütün dünyayı kucaklayan olgun anlayışı birbirine sabretme ve birbirini anlama ve kabul etme duygusununyayma ideali olan ''ham olanın olgunlaşmasıdır.Tıpkı Elmanın kızarması gibi...Türk barışın yaşadığı gezegene yaygınlaştırmak istemesini böyle ifade eder.Misallerini doğaya olan sayısından dolayı doğadan alır.Nasıl ki olgunlaşmayı ve insanın gerçek yaratılışına ulaşmasını anlatabilmek için elmanın kızarmasını misal verdiyse,bir doğa olayı olan şiddetli bir yağmuru anlatmak için de ''bardaktan boşanıyomucasına''ifadesini kullanır.Çünkü bardakta su ile ilgili bir eşyadır.Dolayısıyla Türk'ün ifadeleri doğaldır,doğaya saygı taşır.Bu itibarla ''Kızıl Elma''adıyla müsemma olduğu üzre fayalı ve faydacıdır...aynen lezzetli bir meyva gibi.
  • Açıklama
    • Kızılelma'nın ortaya çıkışı ve onunla ilgili ilk bilgiler çok ama çok eskilere dayanır. İlk defa Altay dağları ile hazar gölü arasında gösterilen, Turan Zemin denen yerde, yani Türk Mitolojisinde Kızılelma'dan söz edildiğini tesbit edilebiliyoruz. Toplum önderleri, bilgeler, düşünürler ondan söz etmeye ya da onu tarif etmeye kalktıklarında, çok farklı şeyler anlatırlar. Bu sebepten Kızılelma konusunda fikir birliğine pek rastlanmaz. Hâlbuki tarihçi Peçevi İbrahim Efendi ve Evliya Çelebi eserlerinde anlattıkları Kızılelma konusunda hemfikirdirler. İşte bunun için çok boyutlu olduğunu düşündüğümüz Kızılelma'yı tek boyuta indirgemeden yani O'nu çerçevelemeye kalkmadan sadece anlamaya çalışarak iz sürdük. Bu kolay olmadı, çünkü onun seyrettiği tarihi yolculuk çok uzun sürmüş yayıldığı coğrafya çok genişlemişti Bu uzun yolculukta her menzilde Kızılelma'dan bir ize rastladık; Cennette Âdem babamızın kovulmasına sebebin bir elma olduğunu söylerler, daha sonra yeryüzünde varlığını sürdürmesinin de sebebi olacaktı. Nuh'un gemisinde, İstanbul'da, Roma'da, Viyana'da ondan izler vardır. Kur'an'ın Bâtıni yorumlarında, Hz. Peygamberin hadislerinde dolaylı olarak ondan söz edildiği bilinmektedir. Ehlibeytin sırrı ile sırlandığını Pir Sultan Abdal söylüyor. Onlarca şiiriyle Kızılelma'yı bize anlatmaya çalışır. Öte taraftan Topkapı sarayında Yavuz Selimin portresini iki elinde iki Kızılelma ile izlerken bütün söylencelerin gerçek olduğunu anlarız. Kızılelma'nın izini sürmek amacıyla çıktığımız bu uzun yolculukta tek bir kural geçerliydi, gerçekçi olmak. Öylede olduk. Hiç romantizme hamasete kaçmadan Kızılelma'yı anlatmaya çalıştık.

      Stok Kodu
      :
      9786051550145
      Boyut
      :
      12x19,5
      Sayfa Sayısı
      :
      496
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      5
      Basım Tarihi
      :
      Ocak 2019
      Resimleyen
      :
      Zafer Yılmaz
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      60 gr. Enso Creamy
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yazarın Diğer Kitapları
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      . -
      0/5
      Kızıl Elma konusunda bugüne kadar yapılmış tek derli toplu çalışma.Üstelik yazarı tarihçi ve arşivci.Bence Necati Gültepe'nin "Eve Dönmeyenler" romanı da okunmalı. Y.B.
      . -
      0/5
      GERÇEKLER DAHA DA AÇIK ANLATILABİLİRDİ. YUNANLILARIN MEGALO İDEA'SI VARSA BİZİM DE KIZILMELMAMIZ VAR. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
      . -
      0/5
      Türk,tarihinin en eski çağlarından beri Gök-Tengri olarak adlandırdığı dünya ve kainatın hakimi ve yaratıcısına boyun eğer ve her işinde ondan yardım diler.İşlerin iyi gitmesi, gece ve gündüzün devam etmesi mevsimlerin birbirinin peşi sıra gelmesi,insan oğlunun,doğumundan ölümüne kadar bedenen-ruhen-ilmen ve bir sosyal varlık olarak gelişmesi,öğrenerek,keşfederek, seyahat ederek Onun gücünü hissettikçe mutlu olması ve ona güven duyması,anne-babası,kardeşleri,yakın akrabaları ve mensubiyet duygusuyla aynı coğrafyayı paylaştığı ve millet adını verdiği ülkü ve ideal birliğine sahip yakınlarınında ' Türk'ün doğasından ve doğaya olan saygısı ve her canlıya sunulduğuna inandığı yaşama ve bu yaşamı tatma hakkı''inancından doğan Türk töre ve inancının,bütün dünya coğrafyasına tanıtmave yayma çabasıdır;''Kızıl elma''...Bu yüzden Türk, bu barış ve kardeşliğin yayılmasına ,her topluluğun kendi coğrafyasında insanca ve dünyayı insanlık adına imar etme isteğine karşı çıkanlara karşı güç kullanmış;yada diplomatik ifâdelerini sertleştirmiştir.Orta-Asyadan batıya doğru yönelen Türkler işte bu kutsal amaç için dünyaya yayılmışlardır.Yoksa çıktıkları ata topraklarında kuraklık başladığı için değildir.Eğer böyle olsaydı bugün bile bu kuraklığın izleri görülür ve Hazar gölünden Bugünkü Moğolistan sınırları içinde kalan Tengri Dağlarına kadar olan bölgede hiçbir yaşam izinin bulunmaması gerekirdi.Fakat gerçek, barış ve huzurun korunmasıyla yaratılmış canlıların yaşam kalitesinin artacağına ve bunlardan akıl nimeti bahş edilen insanoğlunun kendi kurdukları medeniyetlerle biribirlerini yükseltip yaratıcıya olan bağlılığı gerçek seviyesine ulaştıracağına ve bu dünyada bile cennetin huzur ortamına ulaşacağına inanan Türk töresinin bu amacını gizleme ve onu zavallı bir eşkiya,insanları ve kendi coğrafyası dışındakileri zorla baskı altına alan zorba fatihler;yada aç kurtlar olarak gösterme gayretidir.Görülmelidirki ;İşte Hunların,Göktürklerin,Karlukların,Türgişleri n,Uygurların,Oğuzların,Kıpçakların,Peçenekl erin,Hunların bir kolu olan Bulgarların ve daha nice Türk boylarının;İslamiyetle tanıştıktan sonra da Gaznelilerin,Karahanlıların,Volga Bulgarların,Hazarların,B. Selçukluların,Eyyubilerin,Müslüman Oğuz ve Kuman boylarının, ''haçlı'' hırsıyla insana olan saygısını yitiren zavallılara karşı insanlık adına dünya barışını koruyan Anadolu Selçukluları ve Daha nice Türk beyliklerinin ,daha sonra Osmanlıların ve enson Mondoros mütarekesi gibi tektaraflı bir ateşkes belgesiyle yurdumuzu işgal edenlere karşı Atatük gibi bir Bozkurt'un ortaya koymaya çabaladıkları şey, işte bu türk töresidir.Bütün dünyaya Türkün aladığı ve bütün dünyayı kucaklayan olgun anlayışı birbirine sabretme ve birbirini anlama ve kabul etme duygusununyayma ideali olan ''ham olanın olgunlaşmasıdır.Tıpkı Elmanın kızarması gibi...Türk barışın yaşadığı gezegene yaygınlaştırmak istemesini böyle ifade eder.Misallerini doğaya olan sayısından dolayı doğadan alır.Nasıl ki olgunlaşmayı ve insanın gerçek yaratılışına ulaşmasını anlatabilmek için elmanın kızarmasını misal verdiyse,bir doğa olayı olan şiddetli bir yağmuru anlatmak için de ''bardaktan boşanıyomucasına''ifadesini kullanır.Çünkü bardakta su ile ilgili bir eşyadır.Dolayısıyla Türk'ün ifadeleri doğaldır,doğaya saygı taşır.Bu itibarla ''Kızıl Elma''adıyla müsemma olduğu üzre fayalı ve faydacıdır...aynen lezzetli bir meyva gibi.
  • Bu kitabı alanlar bunları aldı
  • İlgili Kitaplar
Kitabınız sepetinize eklendi
Kapat